Endometriozisi Olan Kadınlar Sıklıkla Kurumsal Şiddetle Karşılaşıyorlar

Bir kadının endometriozisle olan yolculuğu zorludur, bu sıkıntının bir kısmı bakım aldığı kuruma atfedilmektedir.

Önemli noktalar:

• Bu çalışma endometriozisli kadınların karşılaştığı kurumsal şiddetin çeşitlerini tanımlamayı amaçlamaktadır. Kurumsal şiddetten kasıt ihmalkarlık ve kurumun, toplumsal hizmetlerin kapsamlı ve saygılı bir tutum içinde olmasını sağlamaktaki başarısızlığıdır.
• Bu çalışma özellikle kadının tedavi sürecinde ortaya çıkan kurumsal şiddeti ve bununla birlikte kadın bedenine saygı konusundaki kurumsal şiddeti de ele almaktadır.

Önemi:

• Endometriozis zaten bilindiği üzere ağrılı bir hastalıktır. Bu hastalıktan muzdarip olan kadın, sırtındaki yükü azaltması gereken kurumların elinde daha fazla sıkıntıya maruz bırakılmamalıdır. Bu konudaki kaygıları tanımlamak endometriozis tedavisinin daha iyi anlamda değişmesine yardım edebilir. 

Biz ne yaptık?

• Bu çalışma hayat hikayelerini nitelendirmek için yararlı olan Bertaux referansına dayanır ve araştırmacılara endometriozis ile yaşam hakkında bir fikir verir.
• “Endometriozis ve ben” ve “endometriozis ve infertilite destek grubu” olmak üzere iki gruptan 20 katılımcı çalışmaya alınmıştır.
• Kadınlarla yapılan görüşmelerin sonuçları kadınların söyledikleri kadar söylemediklerini de kapsamaktadır.
• Yazarlar, sözsüz anlatının sözlü olanla aynı şeyi anlattığına işaret etmektedir. Röportajlar daha sonra bir alan dergisinde yazılmış ve toplanmıştır.
• Veri analizi ve yorumlanmasında iki kez mülakat materyali ve notlar okunmuştur. İlk okumada ilgili bilgilerin tespit edilmesine odaklanılmıştır. İkinci okumada bilgiler 19 ayrı durumda kategorize edilmiştir. Analiz basamakları Bertaux tarafından belirtildiği gibi ilerlemiştir. İlk olarak, mantıklı bir yorum elde edilmiş ve daha sonra verilerin karşılaştırmalı ve kapsamlı bir analizi yapılmıştır.
• Şunu belirtmek önemli olacaktır ki, kurumsal şiddet konusu analizler ve anlatımlardan kaynaklanmıştır. Çalışmanın başlangıç hedefi bu değildir.

Anahtar sonuçlar:

Bir bireyin sağlık bakımı için giriştiği uzun ve zahmetli yolda tecrübe ettiği kurumsal şiddet şekilleri şunlardır:

• Uygun tedaviye yönelik sağlık güvencesinden yoksun olmak
• Bireyin başka bir jinekologla deneyim yaşaması; bazı kadınlar bu tecrübenin iyi olduğunu söylerken kimisi de doktorun endişelerini önemsemediğini hissediyor
• Özel uygulama ve masraf gerektiren sağlık işlemlerine erişememe durumunu da içeren, yeterli sağlık uzmanı ve sağlık hizmeti eksikliği
• Uzman bakım için ödeme sağlanamaması
• Hazırlıksız ve bilgilendirilmemiş sağlık sağlayıcılar
• Kadın sağlığı hizmetleri kapsamında endometriozis konusunda önceliğin olmaması

Kadın vücuduna saygı çerçevesindeki kurumsal şiddet şekilleri şunlardır:

• Bir kadının acısının azaltılması; bu özellikle önemli bir konudur çünkü bir sağlık uzmanı hastayla özel olarak ağrı konusunda konuşmadıkça ağrının derecesini tayin etmek zordur.
• Doktorun hastaya karşı, negatif test sonuçlarıyla artan bir güvensizlik içinde olması
• Hastanın doktor tarafından susturulması
• Hastanın sağlık kuruluşu tarafından küçük düşürülmesi
• Sağlık hizmeti sunanların hastayı gereksiz yere fazladan korkutan eylem ve sözlerde bulunması
• Kadın bedenine taciz
• Bu gibi kurumsal ve cinsel şiddet sıkıntıları obstetrik bakımda özellikle yaygındır

Araştırmanın kısıtlılıkları:

• Bu çalışma bir ülkede yürütülmüş olduğundan bu durum sağlık kültürü ülkeden ülkeye değişebileceğinden araştırma bulguları kısıtlıdır. Kurumsal şiddet tipleri ve seviyeleri ülkeden ülkeye değişebilmektedir.

ÖZET

Endometriozis birçok sebepten dolayı ağrılı bir hastalıktır. Hastalığın sebep olduğu fiziksel acı hepimiz tarafından biliniyorsa da kurumsal şiddetin yol açtığı acı yeterince tartışılmamaktadır. Çalışmaya geçmeden şunu tanımlamakta yarar vardır; Burada bahsedilen kurumsal şiddet ihmalkarlık ve kurumun, toplumsal hizmeti kapsamlı ve saygılı bir tavır içinde sağlamaktaki başarısızlığıdır.  Bento ve Moreira geçtiğimiz günlerde Ciência & Saúde Coletiva da yayınlanan “ Endometriozis hastalığı olan kadınların deneyimleri: kurumsal şiddet ile ilgili hikayeler” başlıklı yazısında endometriozisten muzdarip kadınların karşılaştığı kurumsal şiddet meselesinden bahsetmektedir.

Makale iki bölüme ayrılmıştır. İlk bölümde kadının tanıya giden süreci, tedavi ve bakımı tartışılırken ikinci bölümde kadın vücuduna yapılan saldırıya odaklanarak kurumsal şiddeti ele almaktadır.

Bu çalışma Bertaux ‘un “Narratives of life” dan referans alınarak hazırlanmıştır. Çalışmada 20 katılımcı bulunmaktadır ve hepsi endometriozis hastasıdır ve iki farklı kanal aracılığıyla çalışmaya alınmışlardır. Tüm katılımcılarla röportaj yapılmış ve daha sonra bu röportajlar içerik için analiz edilmiştir.

Sonuçlar göstermiştir ki; bir kadının sağlık hizmeti alımı süresince kurumsal şiddete maruz kalmasına yol açacak birçok fırsat oluşmaktadır.

Yaygın olarak göze çarpan sorunlar; Sağlık hizmetine erişmede yaşanan zorluk veya belli tesislere erişimin kısıtlanması, tıbbi faturaların altından kalkmakta çekilen sıkıntı olmakla birlikte sağlık hizmeti sunucuların kudreti dahilinde oluşan ihmal ve olumsuz eleştiridir.

Kısacası;  iyi ve kapsamlı tedaviye ulaşmak için verilen bu zorlu mücadele çekilen acıyı artırmaktadır, bu da kurumsal şiddete zemin oluşturmaktadır. Elde edilen sonuçlar şunu da gösterdi ki, kurumsal şiddetin kadın bedeninin tedavi edilmesi üzerine engelleyici etkisi bulunmaktadır. İlk şiddet tipi; hasta hekim ilişkisinin yapısı ve niteliğiyle ilgili olmanın yanı sıra doktorun hastalığı tedavi etme kabiliyetinden de doğmaktadır. İkinci şiddet ise muayene sırasında ortaya çıkmaktadır çünkü muayene doğası gereği oldukça rahatsız edici olabilir. Bu özellikle jinekoloji için geçerlidir. Uzun lafın kısası, bu çalışma kanıtlamıştır ki endometriozisle mücadele eden kadınların yaşadığı sıkıntıları azaltılması için kurumların yapabileceği birçok yenilik vardır.

Kaynak Site: endonews.com
Çeviren: Tuğba Çalışkan