Amerika Birleşik Devletleri, New Jersey eyaletindeki Cooper Üniversitesi Hastanesi, Camden’de çalışan Dr. Mama S. T. tarafından yakın zamanda “Current Opinion Obstetrics and Gynecology” dergisinde “Adölesanlarda endometriozis yönetimindeki gelişmelerin incelenmesi” diye bir makale yayınlamıştır.
Hekimler belirtileri fark edemediği için adölesanlarda endometriozis tanısı genellikle gecikmektedir. Eğer endometriozis hastalığının ilerlemesinin altında yatan moleküler mekanizmalar daha iyi anlaşılırsa, erken tanı ile kombine medikal ve cerrahinin maksimum kullanımı ile hastalığın infertilite (kısırlık) gibi belirtileri azaltılabilir.
Endometriozis; menstruasyona maruziyetin artması, azalmış parite (doğum sayısı), zayıf beden ölçüsü ve obstrüktif Müllerian anomaliler ile ilişkilendirilmektedir. Endometriozis gelişimi için risk faktörleri ise poliklorlu bifeniller veya bisfenol A, alkol kullanımı, kırmızı et tüketimi, prematürite, düşük doğum ağırlığı, azalmış emzirme süresi, artmış ben ve çillerin mevcut olduğu artmış cilt hassasiyeti ve açık renk gözdür. Haftada 4 saatten fazla egzersiz yapılması, artmış yeşil sebze tüketimi ve hipoöstrojenik durum ile endometriozis riski azaltılabilir.
Endometriotik odakların moleküler ve hücresel özellikleri ötopik endometriumdan farklıdır. Endometriozisin patogenezinde bozulmuş östrojen-aracılı hücre sinyal iletimi, yerel mikro çevrede gelişen proinflamatuar yolaklar, bozulmuş hücresel immünite, büyüme faktörleri, sitokinler ve anjiojenik faktörler önemli rol oynamaktadır. Sonuç olarak, bu faktörler ektopik endometrial doku proliferasyonuna ve invazyonuna neden olmaktadır. İmmün sistem bu hücreleri temizleyememektedir. İnflamasyon, skar dokusu ve adezyonların neden olduğu dismenore (ağrılı adet görme), pelvik (kasık) ağrı ve disparoni (ağrılı cinsel ilişki) gibi belirtiler, hayat kalitesini düşürmektedir.
Adölesanlarda ay boyunca devam eden düzensiz bir pelvik ağrı görülmektedir. Lezyonun derinliği ile ağrının şiddeti arasında bir ilişki bulunmaktadır. Geniş bir alana dağılan belirtiler arasında dismenore, aşırı kanama, bıçak saplanır tarza siklik premenstrüel ve asiklik pelvik ağrı, güçten düşüren kramplar, cinsel aktif kişilerde disparoni, bulantı ve kusma ile ilişkili gastrointestinal ağrı, artmış barsak hareketleriyle birlikte rektal baskı, diskezi (ağrılı dışkılama) ve tenesmus, sık idrara çıkma ve idrar yaparken ağrı gibi üriner belirtiler ve anormal uterin kanama bulunmaktadır. Endometriozis hastalığı fibrozis ve skar dokusuyla ilişkilidir ve peritoneal defektleri olan genç hastaların %70’inde görülmektedir.
Dikkatli anamnez alma ve belirtilerin incelenmesi, adölesanlarda endometriozis tanısı için oldukça önemlidir. Endometrioma (çikolata kisti) gibi pelvik kitleleri ve yapısal anomalileri dışlamak için ultrason veya MR değerlendirmesi yapılmalıdır. Ağrı paterninin anlaşılması, ağrı, duygudurum, diyet, medikasyon ve barsak günlüğünün tutulması gerekmektedir. Endometriozis tanısında altın standart cerrahidir. Eğer konservatif maksimum medikal yönetim 3-6 ay sonunda ağrıda azalma sağlamıyorsa, bir çok hasta endometriozis odaklarının eksize edildiği diagnostik (tanısal) laparoskopiye (kapalı operasyon) yönlendirilmektedir. Adölesanlarda genellikle lezyonlar beyaz, sarı-kahverengi veya kırmızı-pembedir. Yetişkin kadınlarda ise odaklar mavi-siyah renktedir. Adölesanlar genellikle hastalığın erken dönemlerinde prezente olmaktadır. Genom bazlı çalışmalar hastalığın erken dönemi ile ileri döneminin farklı şekillerde betimlendiğini belirtmektedir.
Hastalığın rekürrensini ve ilerlemesini durdurmak için kombine medikal ve cerrahi girişimler ile menstrasyonu kesmek amaçlanmaktadır. Hastanın belirtilerinin şiddetine, hastalığın şiddetine ve uygunluğuna göre tedavi yönetimi ve seçenekleri düzenlenebilir.
Endometriozis belirtilerinin tedavisinde gelecekte GnRH antagonistleri, selektif östrojen reseptör modülatörleri, selektif progesteron reseptör modülatörleri, progesteron antagonistleri, aromataz inhibitörleri, statinler, anjiojenik inhibitörler ve bitkisel yöntemler kullanılabilir. Çin multiherb Yiweining, Chinese angelica, tarçın, şeftali tanesi, kırmızı adaçayı otu (red sage root), corydalis, akgünlük (frankincense), mür (myrrh), persica, prunella vulgaris, kırmızı şakayık (peony) ve beyaz şakayık bitkisel yöntemler arasında araştırılmaktadır.
Sonuç olarak, endometriozisli adölesanlarda görülen ve geniş bir alana dağılan belirtiler, doğru bir tanı ve kombine medikal-cerrahi cerrahide erken müdahale imkanı sağlamaktadır. Bozulmuş hücresel immünite veya bu kronik hastalığın hormonal kontrolü için gelecekte yeni tedavi yöntemleri için umut mevcuttur.
Kaynak Site: endonews.com
Çeviren: Dr. Göknur TOPÇU
Osmanağa Mah. Osmancık Sok. Betül Han No:8 D:4 Kadıköy, İstanbul, İstanbul
0532 515 69 99
info@endometriozisdernegi.org