Yazan: Uz. Dr. Gülfem Başol
Endometriozis hastalığı sıklıkla, adet düzensizlikleri, kronik pelvik ağrı, adet sancısı (dismenore), ağrılı cinsel ilişki (disparoni) ve kısırlık (infertilite) şikayetlerine neden olur. Bu hastalığın neden olduğu tüm bu belirtiler, hastaların psikolojik durumunu, sosyal ilişkilerini ve zihinsel sağlığını önemli ölçüde tehlikeye atabilir.
Yapılan çalışmalarda, endometriozis ve psikolojik bozukluklar arasında ilişki olduğu bildirilmiştir. Depresyon ve kaygı (anksiyete) bozukluğu en sık karşılaşılan durumlardır. Bu ruhsal bozukluklar kadınların yaşam kalitesini olumsuz etkilemekle kalmaz, aynı zamanda endometriozis hastalığının ilerlemesine de katkıda bulunabilir.
Kronik pelvik ağrı göbek deliğinin altı ile leğen kemiği arasında 6 aydan daha uzun süren ağrı olarak tanımlanmaktadır. Endometriozis, kronik pelvik ağrının en sık nedenlerinden biridir ve hastaların yaşam kalitesini ve psikolojik durumlarını olumsuz etkileyebilmektedir.
Bununla birlikte, yüksek düzeyde kaygı ve depresyon, kadınların ağrı toleranslarını azaltarak veya fiziksel uyarılara karşı duyarlılıklarını artırarak ağrılarını algılama şeklini değiştirebilir. Ağrı ruhsal bozukluklara neden olabilir, ruhsal durumda gelişen bu değişiklikler ise ağrının daha da artmasına neden olarak zaman için de kısır döngüye neden olabilir.
Kısırlık, kişinin tanı konulması ile birlikte şok yaşadığı, yüksek düzeyde kaygı hissettiği ve zamanla depresyon evrelerini yaşayabildiği bir durumdur. Tanı koyulma aşamasında şok yaşayan çift, zamanla karşılanamayan beklenti nedeniyle kaygı düzeyini yükseltir ve kendini yetersiz hissetme duygularını yaşamaya başlar. Tedavi sürecinin başlaması ve negatif sonuçlar karşısında kişiler çevre tarafından ayıplanma korkusuna kapılarak giderek çevresinden uzaklaşır ve depresif duygulara kapılabilirler.
Psikolojik faktörlerin endometriozis tedavi sonuçları üzerindeki etkisine değinen çok fazla çalışma yoktur. Tedavide kullanılan bazı hormonal ilaçlar (gonadotropin salgılayan hormon agonistleri ve progesteron… vs), endometriozise bağlı şikayetlerin azalmasında etkili olurken, bazen kaygı bozukluğu ve depresif duygu durumda artışa neden olabilirler. Hastalar, tedaviye bağlı ruhsal şikayetleri azaltmak için gerekirse ek tedavilerden yararlanabilir.
Endometriozis nedeni ile yapılan cerrahi hastaların depresyon düzeylerini azaltabilir ve cinsel işlevlerinde iyileştirme sağlayabilir. Laparoskopik cerrahinin, ilaç tedavileriyle kıyasla daha iyi yaşam kalitesi ve duygusal iyilikle ilişkili olduğu gözlenmiştir. Ancak cerrahi tedavi her hasta için uygun değildir ve ameliyat sonrası duygu durumu ameliyatın ağrı nedeni ile mi, yoksa kısırlık nedeni ile mi yapıldığı etkileyebilir.
Sonuç olarak, endometriozis ve psikolojik bozukluklar arasındaki bağlantı halen belirsizdir. Hastaların ağrı ve kısırlık gibi hekime başvuru şikayetlerine odaklanılırken ruhsal durumları göz ardı edilmemelidir. Kaygı bozukluğu ve depresyon belirtileri geliştirme riski taşıyan kadınlar belirlenmeli ve onlara yeterli psikolojik destek sağlanmalıdır.
Osmanağa Mah. Osmancık Sok. Betül Han No:8 D:4 Kadıköy, İstanbul, İstanbul
0532 515 69 99
info@endometriozisdernegi.org