Önemli kısımlar
Endometriozisli kadınlar arasındaki bireysel farklılıklar psikolojik sağlıkta rol oynar. Özellikle, özsaygı ve özyeterlilik olumlu ya da olumsuz olarak endometriozisin gidişatı ile ilişki içerisindedir.
Önemi
Kanıtlar, endometriozisin, kadınların ruh sağlığını etkilediğini göstermesine rağmen; özellikle pozitif veya negatif psikolojiye yol açabilecek bireysel faktörler (özsaygı, beden algısı, duygusal yeterlilik) daha az göz önünde bulundurulmaktadır.
Ne yapıldı?
Bu çalışma, ruh sağlığını öngörmede üç faktörün psikoloji üzerine etkisini araştırmaktadır: demografik değişkenler, endometriozis ile ilişkili değişkenler ve bireysel farklılıklar.
Çalışmaya 210 Kafkas kadın katılmıştır.
Demografik değişkenler ve endometriozis ile ilgili değişkenler hakkında bilgi toplamak için planlanan görüşmeler yapılmıştır; bireysel farklılıkları belirtmek için, ’Vücut Algı’ ölçeği’, ‘Görünüm ve İlişkilendirme’ ölçekleri, ‘Olumsuz Duyguları Düzenlemede Duygusal Özyeterlilik’ ölçeği, ‘Pozitif Duyguları İfade Etmede Duygusal Özyeterlilik’ ölçeği’ kullanılmıştır.
Ruh sağlığı “Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği” kullanılarak değerlendirilmiştir.
Anahtar sonuçlar
Bireysel farklılıklar ruhsal sağlığın öngörülmesinde önemli bir rol oynamıştır, daha fazla özsaygı ve özyeterliliğe sahip katılımcıların daha az sıkıntılı olduğu gözlemlenmiştir.
İstikrarlı yakın bir ilişki içinde olanlar, problemleri takıntılı bir şekilde düşünmeme eğilimindedirler.
‘Yüksek pelvik ağrı şiddeti’ genel olarak daha kötü ruh sağlığı ile ilişkilendirilmiştir.
Çalışmadaki kısıtlılıklar
Pelvik (kasık) ağrı, kadının adet döngüsüne bakılmaksızın ağrı şiddetini etkileyebilecek şekilde değerlendirilmiştir. Gelecekteki çalışmalar bu değişkenin etkileri için kontrol edilmelidir.
Çalışma kesitseldir ve kadınların endometriozis deneyiminin zaman içindeki evrimini anlamalarına izin vermez.
Şu an infertiliteye (kısırlığa) sebep olan ve olmayanları karşılaştırmada infertilitenin etkisi, olası kısırlık sebebi bilinmediğinden göz ardı ediliyor olabilmektedir.
Özet
Çalışmalar, endometriozisin ruh sağlığını ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebileceğini tespit etmiştir. Ancak bazı çalışmalar, endometriozisli kadınların her zaman sağlıklı kadınlardan daha fazla sıkıntı çekmediğini göstermektedir. Bu araştırmalar bireysel farklılıkların, bireysel özsaygı ve özyeterlilik açısından, kadınların öznel endometriozis deneyimini açıklayabileceğini göstermektedir.
Bu çalışma İtalya’dan Faccin ve ekibi tarafından “Endometriozisli kadınlarda ruhsal sağlık: psikolojik sıkıntının öngörülmesi için arayış” başlığıyla “Human Reproduction” dergisinde yayınlandı. Ruh sağlığını öngörme faktörü olan üç kategorinin psikolojik etkileri bulundu: demografik değişkenler (yaş ve yakın ilişki durumu); endometriozis ile ilgili değişkenler (hormonal tedavi, cerrahi girişimler, mevcut infertilite, tanıdan geçen süre, ağrı şiddeti) ve bireysel farklılıklar (benlik saygısı, beden değeri, duygusal öz-etkililik).
Çalışmalar; yaş, yakın ilişki durumu, tedavi değişkenleri, mevcut infertilite ve pelvik ağrının anksiyeteyi (endişeyi) ve depresyonu etkileyebileceğini göstermiştir. Bu çalışma pelvik ağrı şiddetinin ruh sağlığını olumsuz etkilediğini doğrulamıştır. Yakın ilişki içinde olmanın sürekli ve verimli düşünme ile ilişkili olduğu yönündeki bulgular da literatürle desteklenmekte ve ortak etkenlerin olumsuz psikolojik sonuçlara karşı koruyucu bir faktör olabileceğini göstermektedir. Yazarlar, endometriozisin yakın ilişkilere olan etkisi konusunda daha fazla çalışma yapılmasını önermektedir.
Önceki çalışmalardan farklı olarak, bu çalışma, tanıyla alakalı kısa sürenin artan anksiyete ile ilişkili olduğunu saptayarak literatüre katkıda bulunmuştur. Yazarlar bunun sadece hastalara duyarlı, saygılı ve iyi açıklanmış bir tanı koyma ihtiyacını doğrulamakla kalmayıp aynı zamanda erken psikolojik müdahalenin endometriozisli kadınlara faydalı olabileceğini düşündürmektedir. Zira bu da onlara yardımcı olarak ruhsal bozuklukların ortaya çıkma riskini azaltabilir ve hastalık ve bunun etkileri ile başa çıkmak için daha etkili stratejiler bulmak konusunda yardımcı olabilir. Yazarlar, gelecekteki çalışmaların, tanı koymada gecikmeler ile endometriozis ve mental sağlık arasındaki zamansal ilişkisini araştırmaya odaklanması gerektiğini öne sürmektedir.
En önemli bulgu, daha fazla özsaygı ve özyeterliliğe sahip katılımcıların endometrioziste bireysel farklılıklar ve ruh sağlığı arasındaki ilişkiyi daha az sıkıntılı bulduklarına dairdir. Bu ilişki diğer kronik durumları olan hastalarda da gözlenmiştir, ancak ilk kez bu çalışma ile endometrioziste keşfedilmiştir.
Yazarlar, bu bulguların, psikolojik tedavide özsaygısını ve özyeterliliğini geliştirmek için müdahalelerin sunulmasının önemini vurgulamakta ve bu konuda daha fazla çalışma yapılmasını önermektedir.
Kaynak Site: endonews.com
Çeviren: Dr. Ezgi DARICI
Osmanağa Mah. Osmancık Sok. Betül Han No:8 D:4 Kadıköy, İstanbul, İstanbul
0532 515 69 99
info@endometriozisdernegi.org