ÖZET
İsviçre Bern Üniversitesi’nden Nirgianakanis ve ark. tarafından Fertility Sterility isimli dergide yakın zamanda yayınlanmış bu çalışma planlanmış eşleştirilmiş bir olgu kontrol çalışmasıdır. Yazarlara göre bu yayın bu konu hakkında yapılan ilk çalışmadır; çünkü daha önceden yapılmış derin infiltratif endometrioziste (DIE) laparoskopik (kapalı) cerrahi sonrası gebelik sonuçlarıyla ilgili çalışmalarda hatalar bulunmaktadır.
Gebelik sonuçları ve doğum riskleri endometriozis hastası olmayan kadınların sonuçlarıyla karşılaştırılmış. Sonuçlar yapılan barsak cerrahisinin şekli, endometriozis evresi, eğer yapılmışsa barsak anastomozunun seviyesi, posterior vajinal forniksin parsiyel rezeksiyonu, endometriozisten etkilenen yapılar, eşzamanlı yapılan mesane duvar rezeksiyonu gibi faktörler göz önünde bulundurularak değerlendirilmiştir.
Laparoskopik cerrahi ile total eksizyon (çıkarılma) yapılan DIE hastaları endometriozis hastası olmayan grup ile karşılaştırıldıklarında plasenta previa (aşağı yerleşimli plasenta), gestasyonel hipertansiyon (gebelikte tanı konulan hipertansiyon) ve intrauterin gelişme geriliği (IUGG) açısından daha yüksek risk altında oldukları gösterilmiş. Başka bir değişle endometriozisli kadınlarda sıkça rastlanan plasenta previa riskini DIE’nin total posterior eksizyonu azaltmamıştır.
Hasta grubunda sezaryen endikasyonu plasenta previa olup olmamasına, barsak rezeksiyonunun seviyesine, endometriozis sebebiyle intraabdominal kanamanın olup olmamasına, geçirilmiş sezaryen öyküsüne ve başka plasental anomalilerin olup olmamasına bağlı olarak verilmiştir. Çoğul gebelikler çalışmaya dahil edilmemiştir. Fakat kontrol grubu ve hasta grubu karşılaştırıldığında vajinal doğum oranı hemen hemen aynı olarak izlenmekte olup sonuçlar istatiksel olarak anlamlı bulunmuştur (%41,9 hasta grubunda ve %56,5 kontrol grubunda).
Diğer taraftan hasta grubunda postpartum kan kaybı istatiksel olarak anlamlı olmasa da kontrol grubuna göre daha fazla izlenmiştir. Klinisyenler, posterior DIE öyküsü olan endometriozis hastaları gebelik takiplerinde plasenta previa, IUGG, yüksek tansiyon ve preeklampsi açısından risk daha yüksek olduğu için dikkat etmelidirler.
Yazarlar, ‘geçirilmiş DIE cerrahisi olan ve tekiz gebeliği olan hastalarda cerrahi öyküsünden bağımsız olarak sezaryen veya vajinal doğum kararı alınabilir,’ şeklinde bir sonuca varmışlardır.
Kaynak Site: endonews.com
Çeviren: Dr. Fitnat TOPBAŞ
Osmanağa Mah. Osmancık Sok. Betül Han No:8 D:4 Kadıköy, İstanbul, İstanbul
0532 515 69 99
info@endometriozisdernegi.org